CE işareti, üretici firmaların, ürünlerini Avrupa Birliği ülkelerinde pazarlayabilmesi için ürünler üzerine koyduğu bir semboldür. CE işareti, Avrupa Birliği direktiflerinden birinin kapsamına giren ürünler için zorunludur.
CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği sağlık, güvenlik, performans ve çevre gereklilikleri ile uyumlu olduğu ve üretici firmaların bu yöndeki her türlü sorumluluğu üstlendikleri anlamına gelmektedir. CE işareti, Avrupa Birliği’ne üye bütün ülkeler için zorunludur. Bunun yanı sıra İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn ve İsviçre gibi ülkeler de ürünler üzerinde CE işaretini zorunlu olarak aramaktadır.
Ülkemizde de Avrupa Birliği ile uyum çalışmaları kapsamında ilgili direktifler kendi iç hukukumuza uyarlanmış ve CE işareti uygulaması zorunlu hale getirilmiştir. Sonuç olarak CE işareti, 500 milyondan fazla tüketicinin bulunduğu bir pazara erişim olanağı sağlamaktadır.
CE işareti uygulaması, diğer belgelendirme sistemlerinden oldukça farklı bir yapıdadır. CE işaretini kullanma konusunda herhangi bir kuruluşa yetki verilmemiştir. CE işaretini doğru kullanmaktan doğrudan üretici firmalar sorumlu olmaktadır. Üretici firma, Avrupa Birliği sınırları içinde veya dışında kurulmuş olsa bile, CE işaretini kullanmaktan nihayetinde kendisi sorumludur. Ancak taşıdığı anlam itibariyle CE işareti, bir sembol olmanın çok daha ötesinde bir anlam taşımaktadır.
Bu nedenle üretici firmaların öncelikle yapması gereken şey, ürünlerinin CE işareti gerektirip gerektirmediğini tespit etmektir. Bunun için ürünlerin ilgili Avrupa Birliği direktiflerinden birinin veya birkaçının kapsamında olup olmadığını anlamak gerekmektedir. Bu direktiflerden herhangi birinin kapsamına giriyorsa, ürün üzerinde CE işaretinin olması gerekmektedir.
Söz konusu direktifler şunlardır:
Alçak gerilim (2006/95/EC)
Basit basınçlı kaplar (2009/105/EC, eski 87/404/EEC)
Enerji ile ilgili ürünler için eko tasarım (2009/125/EC)
Dış mekan ekipmanları için gürültü emisyonu (2000/14/EC)
Oyuncak güvenliği (2009/48/EC 88/378/EEC, 93/68/EEC)
İnşaat ürünleri (89/106/EEC, 93/68/EEC)
Elektromanyetik uyumluluk (2004/108/EC)
Makinalar (2006/42/EC)
Kişisel koruyucu ekipman (89/686/EEC, 93/68/EEC, 93/95/EEC, 96/58/EC)
Otomatik olmayan tartı aletleri (2009/23/EC eski 90/384/EEC)
Gaz yakıtları yanan cihazlar (2009/142/EC eski 90/396/EEC)
Sıcak su kazanları (sıvı veya gaz yakıtlar) (92/42/EEC, 93/68/EEC, 2004/8/EC, 2005/32/EC)
Sivil kullanımlar için patlayıcılar (93/15/EEC)
Tıbbi cihazlar (93/42/EEC, 98/79/EC, 2000/70/EC, 2001/104/EC 2007/47/EC)
Aktif implante edilebilir tıbbi cihazlar (90/385/EEC, 93/42/EEC, 93/68/EEC, 2007/47/EC)
In vitro diyagnostik tıbbi cihazlar (98/79/EC)
Patlayıcı ortamlarda kullanılan ekipmanlar (94/9/EC)
Gezi tekneleri (94/25/EC, 2003/44/EC)
Asansörler (95/16/EC)
Basınçlı ekipmanlar (97/23/EC)
Radyo ve telekomünikasyon terminal cihazları ve uydu yer istasyonları (99/5/EC)
İnsanları taşıyacak teleferik tesisleri (2000/9/EC)
Ölçü aletleri (2004/22/EC)
Piroteknik maddeler (2007/23/EC)
Yeni Yaklaşım Direktifleri, Avrupa Komisyonu tarafından CE işareti ile ilgili yayınlanan yasal düzenlemeleri içeren belgelerdir. Bu belgeler, belli ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerinde piyasaya sunulması için yerine getirilmesi gereken CE işaretleme gereklilikleri ve izlenecek süreçler hakkında bilgi içermektedir. Bir ürünün CE işaretleme koşullarına uyup uymadığını tespit etmek, üretici firmanın sorumluluğundadır.
CE işareti, Avrupa Birliği piyasalarına yönelik bir tür ticari pasaport olarak kabul edilmektedir. Üzerinde CE işareti bulunan ürünler, Avrupa Birliği’ne dahil bütün ülkelerde serbestçe dolaşım imkanı bulmaktadır. Bu nedenle üretici firmalar için en büyük avantaj, Avrupa Birliği genelinde bir ürünün tasarlanması ve üretilmesi için uyulması gereken tek bir gereksinim ve prosedür seti olmasıdır. Bu direktifler sayesinde çelişkili ve çok çeşitli ulusal yasal düzenlemeler kaldırılmıştır. Dolayısıyla ürünlerin Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin farklı özel gereksinimlerine uyarlanması gerekmemektedir.
Ayrıca bir tek gereksinim ve prosedür setine uyulması durumunda, ürünler tüketiciler için daha güvenli olmakta ve hasar ve sorumluluk talepleri giderek azalmaktadır.
Bir direktif, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bu alandaki kriterlerine uyumlaştırılmış belli bir sonuca ulaşmak için, ulusal yasalarını uyarlamalarını gerektiren Avrupa Birliği’nin yasama eylemidir. Örneğin, elektromanyetik uyumluluk direktifinin kapsamında giren ürünler için 2004/108/EC sayılı elektromanyetik uyumluluk direktifi, üye ülkelerin bu kapsama giren elektrikli cihazların belli gereksinimleri karşılamasını sağlamak amac ile yayınlanmıştır.
Elektromanyetik uyumluluk direktifi, öncelikle bir elektronik ekipmanın elektromanyetik emisyonlarını, amaçlandığı şekilde kullanıldığı zaman diğer herhangi bir elektronik ekipmanı rahatsız etmemesini sağlamak için sınırlandırmaktadır. Söz konusu direktif ayrıca, bu tür ekipmanların parazitlenmeye karşı bağışıklığını da yönetmekte ve amaçlandığı şekilde kullanıldığı zaman radyo emisyonlarından rahatsız edilmemesini sağlamaya çalışmaktadır.
Bir ürünün bir veya daha fazla direktifin kapsamına girip girmediğini belirlemek bazen güç olmaktadır. Ürün karakeristikleri itibariyle hangi direktiflerin kapsamına girdiğini bilmek için bütün direktiflerin gözden geçirilmesi gerekebilir.
Ürünlerin hangi direktif veya direktiflerin kapsamına girdiği belirlendikten sonra bundan sonra yapılacak iş, ürünün geçerli direktiflere uygun olup olmadığını ve uygun değilse nasıl uygun hale getirileceğini değerlendirmektir.
Her direktif, yasal olarak nelere ihtiyaç duyduğunu temel şartlar şeklinde detaylandırmaktadır. Bu gereksinimler doğal olarak çok geneldir. Direktifler ürünün temel gereksinimleri karşılayacak şekilde nasıl tasarlanacağının ayrıntılarını içermemektedir. Bu konuda uyumlu standartlar geliştirmek için CEN (Avrupa Standardizasyon Komitesi) ve CENELEC (Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi) gibi kuruluşlara görevler sunulmuştur. Ürünler için uyumlu bir standardın bulunup bulunmadığını görmek için, Avrupa Komisyonu’nun resmi web sitesine bakılmalıdır.
Kısaca Avrupa Birliği ülkelerinde yayınlanan Yeni Yaklaşım Direktifleri, minimum düzeyde ürün güvenliği sağlamak ve ürünlerin tek bir pazar içinde serbestçe dolaşımını kolaylaştırmak amacı ile yürürlüğe girmiştir. Bu direktifler, güvenlik, sağlık, çevre ve tüketicinin korunması konularında bir dizi temel gereksinim içermektedir.
Yeni Yaklaşım Direktifleri, bir ürünün üzerine CE işaretinin konulması paralelinde bir dizi temel gereklilikler getirmektedir. CE işareti bu yüzden bir veya daha fazla direktif kapsamına giren ürünler için zorunlu bir etiket olmaktadır. Yani CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği topraklarında piyasaya sürülebileceğini gösteren zorunlu bir işarettir. Ürünün, ilgili direktiflerde yer alan tüm esaslara uymasını sağlamak amacı ile üretici firmaların uygunluk onaylarını ifade etmektedir. Bu esaslar ağırlık olarak güvenlik, insan sağlığı ve tüketicinin korunması üzerinedir.
CE işaretleme uygulamasında üye ülkelerin taahhütleri şunlardır:
Üretici firmanın, söz konusu ürünleri direktifin veya direktiflerin temel gereklilikleri çerçevesinde piyasaya sürmekte haklı olup olmadığını kontrol etmek
Üzerinde CE işareti bulunan ürünlerin, menşei ne olursa olsun serbest dolaşımını sağlamak
İlgili direktifte yer alan kriterler çerçevesinde ve ürünlerin taşıdığı risklerin niteliğine bağlı olarak, ürünler üzerine CE işaretinin konması üretici firmanın sorumluluğunda olabilir, ya da üçüncü taraf uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından yapılacak testler, ölçümler, imalat kontrolü ve kalite güvencesi gibi uygunluk kontrollerini takiben ürünler üzerine CE işaretinin konması gerekebilir.
Özetle CE işaretinin, işletmelere ve tüketicilere sağladığı iki temel fayda bulunmaktadır:
İşletmeler CE işaretini taşıyan ürünlerini Avrupa Birliği ülkelerinde bir kısıtlama olmaksızın piyasaya sunabilirler
Tüketiciler Avrupa Birliği genelinde aynı sağlık, güvenlik ve çevre korumasından yararlanırlar
Öncelikle kuruluşun, standardın zorunlu gerekliliklerini karşılayıp karşılamadığı ve bir sonraki aşamaya geçilip geçilmeyeceği belirlenir.
Gerekli prosedür ve denetimlerin geliştirilip geliştirilmediği kontrol edilir ve kurumunuzun değerlendirmeye hazırlığı gözden geçirilir.
İlk iki aşamada ortaya çıkan bulgular değerlendirilir ve yapılan her türlü düzeltici işlem gözden geçirildikten sonra belge hazırlama işlemine geçilir.
Randevu almak, daha detaylı bilgi edinmek yada değerlendirme talep etmek için formumuzu doldurarak size ulaşmamızı isteyebilirsiniz.